Güvenmek mi? “Ağzında bal olan arının bile, kıçında iğne var.” Sözü gibi
çelişiktir. Aslında çok zor bir mimari yapı gibidir birine güvenme. Harcına
sevgi, hatta aşk, alışkanlık, bağlılık katılıp ince ince örülür. Sonunda ortaya
çıkan şey bazen o kadar sağlam durur ki, dışarıdan hayran kalınabilir. Eğer bu
duygu yok olmaya başlarsa, ilişki, beyin ölümü gerçekleşmiş bir hasta gibidir
artık. Güvenmek bir nevi teslim olmaktır. Zordur, o nedenle çok değerlidir.
“Hiçbir şeye güvenmiyorum” diye bir şeyde yoktur. Keza güven duygusu sarsılınca,
ilişkiler bir anda yıkılır, yere düşen bir cam parçası gibi paramparça olur.
Güven, insanları birbirine bağlayan, ilişkileri geliştiren en önemli, kuvvetli
yapıştırıcıdır.
Güven stoklarımızı tüketmeden yaşamalıyız, yoksa güvensizlik tedavi
edilemeyen kronik bir sinsi hastalık gibidir. Kişiyi kendiniz gibi bilmeli,
güvene kendinizden başlamalısınız, güven ayrılıp gittiği ruha asla dönmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder